Sosyal medyanın sağlık alanındaki güçlü etkisi her geçen gün artıyor. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre; hastaların 3’te 1’i sağlıkla alakalı siteleri kullanıyor. Hastaların %40’ı tedavileri, doktorları ve diğer hastaların yorumlarını gözden geçiriyor. Hastaların %45’i Facebook gibi platformlardaki bilgilerin kararlarını etkilediğini söylüyor. Hastaların %73’ü sosyal medya üzerinden randevu alma ya da doktora soru sorma gibi aktivitelere olumlu bakıyor. Hastaların %40’ı sosyal ağlardaki sağlıkla ilgili bilgilere itibar ediyor ve bunların %94’ü Facebook üzerinden bu bilgilere ulaşmaya çalışıyor. Yine başka bir kurum tarafından yapılan araştırmaya göre %56.1’i bir doktor ilaç yazdıktan sonra, ilacı kullanmadan önce internette ilaç ile alakalı bilgileri araştırmakta. %39.5’i internette ilaç hakkında karşısına çıkan bilgiler ile o ilacı almayı bırakmakta. Dolayısıyla hekimlerin bunu dikkate almaları ve bu durumu fırsata çevirmeleri gerekiyor. Sizler için bu konudaki 3 avantajı açıklıyoruz:
1) Uygun Maliyeti Olan Etkili Bir Pazarlama Kanalı
Belki de sosyal medyanın doktorlar açısından en önemli avantajı bu; yeni hastalara ulaşabilme olanağı. Sosyal medya sayesinde sizin hakkınızda hiçbir fikre sahip olmayan potansiyel hastalarınıza ulaşabilirsiniz. Sosyal medya hasta görüşlerine ulaşmak ve diğer doktorlarla da iletişim içinde olabilmek için etkili bir kanal. Ayrıca sosyal medya markalaşmak için atılabilecek sağlam adımlardan da biri. Sayfanızın analiz verilerini izleyebilir ve hastalarınızın üzerindeki etkiyi de görebilirsiniz. Hatta gönderilerinizi buna göre düzenleyebilir ve daha fazla dönüş alabilirsiniz. Hazırlayacağınız ilgi çekici içerikler sayesinde hastalarınızın da gönderilerinizi paylaşmasını sağlayarak daha geniş kitlelere ulaşabilirsiniz. Üstelik tüm bunlar için oldukça uygun bir maliyeti var. Sosyal medya klasik PR yöntemlerinden bu konuda oldukça önde ve klasik yöntemlerden daha etkili.
2) İletişim
Hastalar doktorlarıyla dijital ortamda bağlantı kurmak ister. Çünkü hastalar sağlıklarını kontrol altında tutmak ister. Sosyal medya da doktorlara ve hastalara konuşma, dinleme, anlama ve birbirlerinden öğrenme fırsatı verir. Yani sosyal medyada hastalarınıza ya da potansiyel hastalarınıza uzmanlığınızı anlatabilme ve onlarla tecrübelerinizi paylaşabilme gibi bir avantajınız vardır. Tüm bunlara ek olarak sosyal medya üzerinde doktor olmayanların oluşturduğu bir bilgi kirliliği vardır. Sosyal medyada bilgilerini paylaşan doktorların sayısı oldukça azdır. Bu kirliliğin önüne geçmelisiniz. Bir hekim olarak, sosyal medyada hem mesleğiniz için hem de bilgilerinizin değerini daha da artırmak için ve sağlık problemleri olan kişilerin doğru adımlar atması için daha etkin rol almalısınız. Ayrıca kendinize ait bir iletişim dili oluşturmalısınız. Uzmanlık alanlarında tabi ki resmi bir dil kullanabilirsiniz. Fakat yayınladığınız bir “Günaydın.” temalı gönderi de resmiyet pek de hoş karşılanmaz. Bu tarz gönderilerde samimi olmalısınız.
3) Rekabet
Sosyal medya adı verilen platform kendinizi uzman bir hekim olarak konumlandırmanıza izin veren çok güçlü bir platformdur. Böylece iyi bir sosyal medya yönetimi rekabet içinde olduğunuz doktorlardan bir adım öne çıkmanızı sağlar.
Özet geçecek olursak öncelikle hastaları yanıltıcı bilgilerden uzaklaştırmak ve sağlık gibi hassas bir konuda yanlış yönlendirmelerin önüne geçmek amacıyla sosyal medyada bir doktor olarak aktif olmalısınız ki bilgi kirliliği ortadan kalksın. Sadece internetten öğrendiği bilgilerle birilerine kanser teşhisi koyan insanların önüne geçmelisiniz. Hem hastalarınızla neden iletişim içinde olmayacaksınız ki? Pazarlama konusunda daha hızlı, daha uygun fiyatlı ve daha geniş bir kitleye yayılabileceğiniz herhangi bir kanal yok. Bu konudaki en etkili yol internet. Rakiplerinizi geride bırakmanın yolu da tabi ki başarılı bir sosyal medya yönetiminden geçiyor.